Donald Trump, başkanlık dönemini "Amerika'yı en üste koyacağım" iddiası üzerine inşa etti, ancak ticaret politikalarının sonuçları farklı bir hikaye anlatıyor. Ekonomiyi güçlendirmek yerine, Çin ve diğer ülkelerle ticaret savaşı, işçilere, çiftçilere ve Amerikalı tüketicilere zarar verdi.
Tersine Vergi
Trump'ın sert gümrük vergileri, yabancı rekabetçi rakipleri cezalandırmayı amaçlasa da, sonunda en çok Amerikan işletmelerine ve tüketicilere zarar veriyor. Bu politikalar istihdam yaratmak yerine üreticilerin maliyetlerini artırıyor, iş kayıplarına ve işletmelerin müşterilere daha yüksek fiyatlar uygulamak zorunda kalmasına neden oluyor.
Çiftçiler ezildi
Çin, Trump'ın gümrük vergilerine karşılık olarak ABD tarım ürünlerine vergi uygulayarak karşılık verdi ve bu durum Amerikan çiftçileri için zararlı oldu. Hükümet, Amerikan vergi mükelleflerinin ödediği büyük kurtarma paketleriyle zararı telafi etmek zorunda kaldı.
Ulusal Borç Patlaması
Trump, ulusal borcu silme sözü vermesine rağmen, başkanlık döneminde 7.8 trilyon dolar daha borçlandı ve gelecek nesillere olumsuz etkiler bıraktı. Zengin şirketler ve bireyler için vergi indirimleri sadece mali dengesizliği daha da kötüleştirdi.
İşler hala yurtdışına taşınıyor
ABD'ye işleri geri getirme konusundaki sert sözlerine rağmen, şirketler hala üretimi dışarıdan satın alıyor. İlginç bir şekilde, Trump markalı ürünler bile Çin ve Meksika gibi ülkelerde üretilmektedir.
Küresel İlişkiler Zarar Gördü
Trump'ın NATO müttefiklerine yönelik saldırıları, otoriter liderlere karşı dostça tutumuyla ABD'nin küresel konumunu zayıflattı. Onun hareketleri diplomatik ilişkileri germiş, ABD'yi dünya sahnesinde daha az etkili hale getirmiştir.
Ticaret Açığı Hala Artıyor
Trump döneminde ABD'nin ticaret açığı gerçekten arttı, ancak başkan sürekli olarak ABD'nin ticaret dengesizliğini düzelteceğine söz verdi. Onun ekonomi politikaları vaat ettiği gibi sonuçlar vermedi.
Bir Başarısız Deney?
Trump'ın "ulusal ekonomiye dayalı versiyonu", Amerika'yı güçlendirmek yerine zayıflatmıştır. Ticaret savaşı milyarlarca dolar zarara yol açarken, çalışanlarına zarar veren politikaları ve müttefiklerini uzaklaştıran liderliğiyle sonuçlanmıştır. Sonuç olarak, "Amerika önce" sadece bir slogan, bir strateji değilmiş.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Trump Ticaret Savaşının Sonuçları: ABD Kim Gerçekten Yararlanıyor?
Donald Trump, başkanlık dönemini "Amerika'yı en üste koyacağım" iddiası üzerine inşa etti, ancak ticaret politikalarının sonuçları farklı bir hikaye anlatıyor. Ekonomiyi güçlendirmek yerine, Çin ve diğer ülkelerle ticaret savaşı, işçilere, çiftçilere ve Amerikalı tüketicilere zarar verdi. Tersine Vergi Trump'ın sert gümrük vergileri, yabancı rekabetçi rakipleri cezalandırmayı amaçlasa da, sonunda en çok Amerikan işletmelerine ve tüketicilere zarar veriyor. Bu politikalar istihdam yaratmak yerine üreticilerin maliyetlerini artırıyor, iş kayıplarına ve işletmelerin müşterilere daha yüksek fiyatlar uygulamak zorunda kalmasına neden oluyor. Çiftçiler ezildi Çin, Trump'ın gümrük vergilerine karşılık olarak ABD tarım ürünlerine vergi uygulayarak karşılık verdi ve bu durum Amerikan çiftçileri için zararlı oldu. Hükümet, Amerikan vergi mükelleflerinin ödediği büyük kurtarma paketleriyle zararı telafi etmek zorunda kaldı. Ulusal Borç Patlaması Trump, ulusal borcu silme sözü vermesine rağmen, başkanlık döneminde 7.8 trilyon dolar daha borçlandı ve gelecek nesillere olumsuz etkiler bıraktı. Zengin şirketler ve bireyler için vergi indirimleri sadece mali dengesizliği daha da kötüleştirdi. İşler hala yurtdışına taşınıyor ABD'ye işleri geri getirme konusundaki sert sözlerine rağmen, şirketler hala üretimi dışarıdan satın alıyor. İlginç bir şekilde, Trump markalı ürünler bile Çin ve Meksika gibi ülkelerde üretilmektedir. Küresel İlişkiler Zarar Gördü Trump'ın NATO müttefiklerine yönelik saldırıları, otoriter liderlere karşı dostça tutumuyla ABD'nin küresel konumunu zayıflattı. Onun hareketleri diplomatik ilişkileri germiş, ABD'yi dünya sahnesinde daha az etkili hale getirmiştir. Ticaret Açığı Hala Artıyor Trump döneminde ABD'nin ticaret açığı gerçekten arttı, ancak başkan sürekli olarak ABD'nin ticaret dengesizliğini düzelteceğine söz verdi. Onun ekonomi politikaları vaat ettiği gibi sonuçlar vermedi. Bir Başarısız Deney? Trump'ın "ulusal ekonomiye dayalı versiyonu", Amerika'yı güçlendirmek yerine zayıflatmıştır. Ticaret savaşı milyarlarca dolar zarara yol açarken, çalışanlarına zarar veren politikaları ve müttefiklerini uzaklaştıran liderliğiyle sonuçlanmıştır. Sonuç olarak, "Amerika önce" sadece bir slogan, bir strateji değilmiş.